Avrupa yakası bir sezonunu daha kapattı.Ben bu sezonu pek izleyemesemde tekrarlarından izlediğim kadarıyla yine komedinin doruklarındaydılar.Ama SEVGİLİ USTAMIZ GAZENFER ÖZCAN(Tahsin) 'ın vefatından sonra dizi biraz durgunlaştı.İzleyici kitlesini biraz yitirmeye başladı.Hümeyra'nın da olmayışı hepten işleri zorlaştırdı.Ama Gazenfer Özcan'ın yerine karısı girince diziye olan sevgi ve karısının Gazanfer beye yaptığı büyük bir jest,fedakarlık olarak akıllarda kaldı.Umarız diğer sezonlarda da Gülse Birsel bizi gülmekten kırıp geçirir....
HERKESE İYİ TATİLLER...
20 Temmuz 2009 Pazartesi
28 Ekim 2008 Salı
selammm
Büyük bi aradan sonra tekrar sizlerleyim.Avrupa Yakasının başlamasıyla yazılarımada başladım.Bu sezon Hümeyranın ve Kubilay ın setten ayrılması kimi dizi severleri eminim üzmüştür.Ama onun yerine dizinin eski oyuncusu Volkan (ata demirer) gelmiştir.Yani dizi eski dönemlerine döndü..
tABikide Burhan bu sezonda bizleri kahkahalara boğucaktır..:D
şimdilik bu kadar millet.. kendinize iiyi bakın avrupa yakasının bölümlerini kaçırmayın..
tABikide Burhan bu sezonda bizleri kahkahalara boğucaktır..:D
şimdilik bu kadar millet.. kendinize iiyi bakın avrupa yakasının bölümlerini kaçırmayın..
17 Haziran 2008 Salı
TATİL
Avrupa yakası tatile girdi.Doğrusunu söylemek gerekirse bu avrupa yakası izliyeyicilerini üzdürdü.Am sadece tatile giren Avrupa yakası değil.Onun yanında bir çok dizi tatile girdi.Eee! koça bi sene çalışmak kolay değil:D Siz dizi tutkunları da artık eylüle kadar denizin ,kumun ve güneşin keyfini çıkarın.Doya doya tatilinizi yapın.ÖSS 'de bittiğine göre artık Çeşme,Bodrum,Kuşadası,Fethiye gibi turistik yerlerimiz de turistlerle dolup taşacak.En iyisi sizlerde bu yerlerden birine gidin.Yazın keyfini çıkarın:D İyi tatillerrr....
NOT:Güneşin tehlikeli ışınlarından kaçınmayı unutmayın.Güneş kreminizi almayı sakın unutmayın.
NOT:Güneşin tehlikeli ışınlarından kaçınmayı unutmayın.Güneş kreminizi almayı sakın unutmayın.
12 Haziran 2008 Perşembe
Kısaca Engin Günaydın
Engin Günaydın; 29 Ocak 1972 'de doğmuştur. Türk sinema ve tiyatro oyuncusu. İlkokulu Turhal'da, ortaokulu Erbaa'da, liseyi ise İzmit'te bitirmiştir. İlk önce Otogargara adlı tiyatro oyununda küçük bir rol almış olup, daha sonra televizyonda yayınlanan Bir Demet Tiyatro adlı dizide "Zabıta İrfan" rolü ile adından sözettirmiştir. Sonrasında Mehmet Ali Erbil ve Emel Sayın'ın baş rolünü oynadığı Aşkım Aşkım adlı TV dizisinde Tarık Usta rolünde oynamıştır.
Okan Bayülgen tarafından sunulan TV programı Zaga'da da bir süre kısa skeçlere çıkan Engin Günaydın, 2005 yılından itibaren rol almaya başladığı Avrupa Yakası adlı televizyon dizisinde "Burhan Altıntop" karakterini canlandırmış ve popüler kültürde önemli bir referans haline gelmiştir. Sanatçı ayrıca O Hikayedeki Mal Benim adında bir stand up gösterisi yapmaktadır. Birçok dizi, sinema ve reklam filmlerinde rol almıştır.
11 Haziran 2008 Çarşamba
Haberler
Strese karşı al bir Burhan Altıntop
Avrupa Yakası’nın Burhan tiplemesi hayatlarımızda çok önemli bir role sahip. Hiç dolandırmadan güldürüyor. Bu toprakların iç sıkıcı sorunlarını unutturuyor. Kendimizden geçiriyor. Mesajları absürd ve direkt. Belki de mantıklı olmaya çalışırken kendimizi çok yorduğumuz için bu absürdlük hoşumuza gidiyor.
Burhan Altıntop, takipçileri için bir nevi afyon görevi görüyor. O saçmalarken dünya iki adım geriye çekiliyor. Mantık da bir kenara kaldırılıyor. Beyinlerimiz sorumsuz saçmalığın keyfine vararak stres atıyor.
Gerçek hayatta karşılaşıldığında eşek sudan gelinceye kadar dövmek isteyeceğimiz bir tip Burhan. En önemli özelliği ısrarı. Sakız gibi uzadıkça uzayan, şımarık çocuk gibi mantıksızca diretilen bir ısrar. Her konuda üstelik. Ama bu ısrarı işe yarıyor. Aklına koyduğu her şeyi elde ediyor. Belki de bu yüzden içten içe özeniyoruz ona. Çünkü cesaretimiz olsa biz de istediklerimize ulaşmak için Burhan kadar ısrarlı olacağız.
Ama olamıyoruz. Çünkü toplumsal onay bizler için birçok şeyin önünde. Çevrenin limitini aşmamak için geri çekiliyoruz çoğu kez. Israr edersek itici olacağımızdan korkuyoruz.
Oysa Burhan’ın böyle korkuları yok. Hem çok itici hem de öyle olmasına rağmen etrafından gani gani sevgi bekliyor. Kendini bilmez kısacası. Ve öyle olması çok hoşumuza gidiyor.
Peki olmaktan öylesine kaçındığımız bir karakteri izlemeyi neden bu kadar seviyoruz?
Seviyoruz çünkü Burhan adeta bir “yasak elma”. Mahalledeki tüm dedikoduları biliyor. Son çıkan kitaplar üzerine değil yemek tarifleri üzerine konuşuyor. Dans edemediği halde barlarda kendini ortalara atıp etrafın ona gülmesine aldırmadan hoplayıp zıplıyor. Kadınlar ondan köşe bucak kaçsa da o, onların kendisine âşık olduğunu düşünüyor. Kısacası Burhan “sahip olmamamız gereken özellikler bütünü”. Yasak alan yani. Yasaklar çektiği için bizi bu kadar çekiyor. Sevdiğimiz ama itiraf etmeye çekindiklerimizi gösteriyor.
Kafamızda yarattığımız “ideal” tipine yaklaşmak için kendimize uzaklaştığımızı söylüyor Burhan. “Rahat bırakın” diyor adeta. “Kasmayın kendinizi. Bu toplum kendini kasa kasa bu kadar gerildi.”
Avrupa Yakası’nın Burhan tiplemesi hayatlarımızda çok önemli bir role sahip. Hiç dolandırmadan güldürüyor. Bu toprakların iç sıkıcı sorunlarını unutturuyor. Kendimizden geçiriyor. Mesajları absürd ve direkt. Belki de mantıklı olmaya çalışırken kendimizi çok yorduğumuz için bu absürdlük hoşumuza gidiyor.
Burhan Altıntop, takipçileri için bir nevi afyon görevi görüyor. O saçmalarken dünya iki adım geriye çekiliyor. Mantık da bir kenara kaldırılıyor. Beyinlerimiz sorumsuz saçmalığın keyfine vararak stres atıyor.
Gerçek hayatta karşılaşıldığında eşek sudan gelinceye kadar dövmek isteyeceğimiz bir tip Burhan. En önemli özelliği ısrarı. Sakız gibi uzadıkça uzayan, şımarık çocuk gibi mantıksızca diretilen bir ısrar. Her konuda üstelik. Ama bu ısrarı işe yarıyor. Aklına koyduğu her şeyi elde ediyor. Belki de bu yüzden içten içe özeniyoruz ona. Çünkü cesaretimiz olsa biz de istediklerimize ulaşmak için Burhan kadar ısrarlı olacağız.
Ama olamıyoruz. Çünkü toplumsal onay bizler için birçok şeyin önünde. Çevrenin limitini aşmamak için geri çekiliyoruz çoğu kez. Israr edersek itici olacağımızdan korkuyoruz.
Oysa Burhan’ın böyle korkuları yok. Hem çok itici hem de öyle olmasına rağmen etrafından gani gani sevgi bekliyor. Kendini bilmez kısacası. Ve öyle olması çok hoşumuza gidiyor.
Peki olmaktan öylesine kaçındığımız bir karakteri izlemeyi neden bu kadar seviyoruz?
Seviyoruz çünkü Burhan adeta bir “yasak elma”. Mahalledeki tüm dedikoduları biliyor. Son çıkan kitaplar üzerine değil yemek tarifleri üzerine konuşuyor. Dans edemediği halde barlarda kendini ortalara atıp etrafın ona gülmesine aldırmadan hoplayıp zıplıyor. Kadınlar ondan köşe bucak kaçsa da o, onların kendisine âşık olduğunu düşünüyor. Kısacası Burhan “sahip olmamamız gereken özellikler bütünü”. Yasak alan yani. Yasaklar çektiği için bizi bu kadar çekiyor. Sevdiğimiz ama itiraf etmeye çekindiklerimizi gösteriyor.
Kafamızda yarattığımız “ideal” tipine yaklaşmak için kendimize uzaklaştığımızı söylüyor Burhan. “Rahat bırakın” diyor adeta. “Kasmayın kendinizi. Bu toplum kendini kasa kasa bu kadar gerildi.”
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
